Toprakta altın veya genel olarak altın çok yumuşak, kabiliyeti en yüksek olan metaller arasındadır. Altın kimyasal bozulmaya uğramadığı için her hangi bir oksitlenme gerçekleştirmez. Oksit olayı da olmadığı için toprakla nüfus etmesi, toprağın yapısını değiştirmesi söz konusu olamaz.
Altın Olan Yerde Toprak Nasıl Olur?
Toprakta altının nüfus ettiği sadece altın yataklarının bir kısmında bulunur. Yüzeye yakın olanlarda, tabi bu altınlar çok küçük parçacıklar halindedir. Altınlar diğer minerallerle bir arada olması, zamanla rutubet, ıslaklık ve güneş ışığına maruz kaldığı için oksitlenebilir. Burada oksitlenen altın değil diğer minerallerdir aslında. Dediğim gibi bu oksit meselesi altın parçalarının çok küçük olmasıyla alakalıdır. Yani bu definecilerin aradığı kütle altın değildir, altın yataklarındaki elekten geçemeyecek kadar küçük parçacıklardır. Bu tür altınlar siyanür ile kolayca oksitten ayırarak saf haline getirilmektedir.
Oksitlenme Hakkında
Öncelikle, toprakta altın kimyasal bozulmaya ve fiziksel parçalanmaya karşı dayanıklı soy metal olduğu için, oksit olayını tamamen kafamızdan silmeliyiz. Toprakta altın oksitlenmesi yine altınla alakalı değil diğer minerallerin oksitlenmesiyle alakalıdır, buradaki altın parçalarının kıl ve daha küçük boyutlarda olduğu için oksitlenen kütle içerisinde kalmaktadır. Sizde mantığınızı kullanın bu kadar küçük parçaların toprakta oluşan oksitten kendisini ayırması kolay değildir. Bu tür bulunan altınlar veya topraktaki altın basit bir siyanür çalışması ile kolayca saf haline getirilebiliyor.
Buna bir örnek vermek gerekirse, bazı altın yataklarında altının, kuvars ve sülfür mineralleri içerisinde yer aldığını görürüz. İşte bu madenler oluşurken hemen yanındaki küçük parça halindeki altını bünyesine almaktadır.
Definecilerin toprak yapısındaki farklılıklar ile sonuca ulaştıklarını biliyoruz. Değişime uğrayan toprak yapısı, altınla değil mezarla alakalıdır. Mezar olan yerde ot bitmez, toprak yapısı farklı olur. Bu konuların altınla alakası olmayıp direk mezarla alakalıdır.
Kısacası, antik dönemde gömülen kütle halindeki altınların toprağa etki edip toprağın yapısını değiştirmesi söz konusu değildir. Toprakta sıkışıp dışarı gaz sızdırması tamamen uydurmadır. Dışarı gaz sızdıran ağaç, kütük ve benzer madenlerin çok uzun yıllar toprak altında kaldıkları için gaz sıkışması olur. Bu sıkışma zamanla toprağın zayıf yerinden dışarı attırır.
Altın Olan Yere Yıldırım Düşer
Zirve tepelerin toprak yapısı farklıysa buda bizim için önemli ip ucu olabilir. Toprakta altın dağın tepe noktalarında ise buraya sık sık yıldırım düşer. Yıldırım düşen yerin toprak yapısı mutlaka farklı ve belli olur. Biliyoruzki yüksek yerlerdeki metaller yıldırımı çeker. Tepe noktadaki altın kütlesine şimdiye kadar kaç defa yıldırım düştü bilinmez. Şimdi burada anlamamız gereken altın toprağın rengini değiştirmiyor ama yıldırım değiştiriyor.
Son olarak toprağın rengini değiştiren altın değil siyanürdür. Kısacası toprakta altın, toprağın rengini değiştiremez ama gerek siyanür gerekse yıldırım benzeri diğer aktüaliteler toprağın rengini değiştirebilir.